18 Haziran 2012 Pazartesi

kırıntılar

nadasta unutulmuş bir toprak. ya da kırılan bir kadehin kuytuda kalmış cam parçaları. kim bilir, kimin ayağına batacak? umudu ekmek belleyemeyecek bir fakirlik. nasıl da yapışmış üzerine, hissedebiliyor musun? varoluş bedeninde hapis mi hala? 'öteki' ve 'beklenti' baş köşesinde mi lûgatının? yine de sıkıca sarılmışsın silahına, savaş meydanı ortalık. kan gövdeni götürüyor, bir özkıyım bu, göremiyor musun? hayallerini aldırmak için geç kaldın. dünya piç nüfusuna katkın çoktan hazır. yorulma, senden onlara ne ana olur, ne de baba. cebindeki tüm iyelik eklerini boşalt., oksijen israfısın, hacet yok inkara.

5 Haziran 2012 Salı

mavzer sesi

bir mavzer sesi çınlamalı
altından parmaklarında mantığımın.
parçalanmalı prangalar,
dillerinde özgürlük şarkılarıyla
beynimin kıvrımlarına dökülmeli,
esir ettiğim duygular.

bir mavzer sesi çınlamalı,
yüzyıllık gettomun duvarlarında.
sağır etmeli kulakları.
'mantık' dediğin bir diktatör!
yıkılmalı saltanatı
ve leşi serilmeli yere
varsın olmasın saygımız
ölüye; bir kereliğine..

bir mavzer sesi çınlamalı,
ilk kurşunla geliyorum..
durma, aç kapılarını!

4 Haziran 2012 Pazartesi