13 Mayıs 2013 Pazartesi

hiç bakmadın yüzüme,
yürümeye devam ettin,
sessiz sakin;
kendinden emin.
zaaflarımı köpek ettin kendine.
her yer zifiri karanlık,
ışıkları sen söndürdün,
tereddüt etmedin.
peki ya ben?
o karanlığın içinde
ne yaparım ben?
avunabildiğim sayılı anları bile
kirletmişse ellerim,
ortalık toz ve topraksa,
yoksa bi avuç dahi temiz su
söyle bana,
o karanlığın içinde
ne yaparım ben?

10 Mayıs 2013 Cuma

bir yaprak,
sararmış da kopuyor dalından.
vakit geç,
hem onun için, hem de benim.

bir hiçtim ben,
masalına konu olamadım.
işkencelere gebeydim,
kendi ördüğüm duvarlardı,
hücrelerim.
işi şansa bırakmadım,
hepsi evelallah sapasağlam.

ama çözülmedi dilim.
'baş eğmem' dedim.
meğer ne büyük aldanışmış!
gözlerini görene kadarmış
bütün direnişim.

gözlerin.
gözlerini öpmek istedim,
ellerine değmek istedim.

dikenli teller gibi,
vurmuş kendini dışarı,
bu kahrolası kasvet!
karanlığımın şahide gereği yok.
ondandır,
yaklaşmadın bana.

ama ben,

bir bardak suda içtim seni,
kana kana,
alelacele,
acemice.
acınası bir umutla,
ellerini aradım,
her korktuğumda karanlıktan
sağımda solumda
ellerini aradım.