23 Mart 2014 Pazar

türküler iyi ki var

ben bu yürek yarasını daha evvel duymuş muydum?
insan kendine yazar. ne okunmak ister, ne de takdir. insan ister ki; yaramı kendimden dinleyip devasını bulayım. elbet bu çıkarımlar bana vazife değil.
orhan veli okuyorum, bi garibim illa. aklı ankarada kala kala gitmiş burdan, garibim. onun da yerine iki kez kaldı aklım ankarada. ankaraya gideceğim.
canım nasıl yanıyor, kardeşlerim toprağın altında. ne vakit iki çift laf açılsa, konu dönüp dolaşıp oraya geliyor. gelmese ayıp! acıyı, hıncı, öfkeyi, o kahrolası çaresizliği gözlerden okuyorum. yüreği yanmayanı, yasımı tanımayanı kendimden hızla uzaklaştırıyorum. yanımda ne işi var? her güzelin kahrı çekilmez imiş.

özlemlerim de kategorize oldu artık, hep derim beynim bi hain. özlüyorum dediklerim ve diyemediklerim. hasret her kategoride zor. meğer taşa tohum ekilmez imiş.
bir canım adam, bir kucak dolusu özlem. burası apayrı bi paragraf. ahh! burası apayrı bi yürek yarası.
gidiyorum, belki bir daha görüşemeyiz, dedi. biz düşmanı nasıl iyi tanıyorsak o da bizi çok iyi tanıyor, dedi. gülümsedi, her şeyi yaparlar. biliyorsun. ölüm haberim de gelebilir. belli olmaz.
diyemedim; söylediğimiz türkülerde senin de sesin olmalı, dur hele. içimde sıraya girdi dertler.

yaş biriktiriyorum. vuslat, rahatça ağlayabileceğim gün olacak.

14 Mart 2014 Cuma

Kendisine methiyeler düzmek istediğim biri vardı ki; burayı okuduğunu kazara öğrendim. Ne güzel yoldaş o; eğrimle doğrumla, dünümde de bugünümde de 'ben hep burdayım dilan' dedi. Ben ki; insanları kendimden bezdirmek konusunda ihtisas yapmışım, onu bezdiremedim.
Üstüne almazsın bilirim ama can içinde cansın sen.