27 Nisan 2017 Perşembe

makine gürültüleri, beton mikserleri, keser sesleri. olanca kaos, anlatılamayan laflar, işgüzar insanlar. şu kapıdan çıkıp artık, direkt kendime geçeceğim. arada bir durak olmayacak artık, beni anlamanızı istemeyeceğim artık. çalınmayacak kapılarınız. ne kadar köprü varsa, hepsini tek tek atacağım.
kaybedeceğimi çoktan anladım, çekiliyorum oyundan.

24 Nisan 2017 Pazartesi

ne tutabildiğim ne bırakabildiğim bir el. arafın başka türlüsü. kontrol altına alamadığım sadece yüreğim değil, beynim de yanında. elbette kabul ediyorum, ben kendime yapıyorum.
ozan bu kez yanılıyor, kuyudayım kuyuda. üstelik dibinin bütün kıvrımlarını ezbere biliyorum.

20 Nisan 2017 Perşembe

yazabilseydim eğer size,
bundan öncekileri tedavülden kaldıracak
bir acının,
göğsümde yeşerip,
göz bebeklerimden dışarı
nasıl aktığını anlatırdım.

yazabilseydim eğer,
büyükçe bir bahçem olduğunu,
fakat her çiçekten yüzüme
bir sevdiğimin bakmasını
hiç de istemediğimi anlatırdım.

her gece yastığa koyulan o baş,
söyleyemediğim her bir hece,
benimle sarmaş dolaş.
bir daha dokunamayacağım o yüz
toprakla haşır neşir.

pişmanlığı zerrelerine ayırıp
nasıl müptela ettiğimi anlatırdım
hücrelerime.

yazabilseydim eğer,
şüphesiz iyilik etmiş olurdum
ciğerlerime..